Sperm testi, erkeklerde boşalma sırasında dışarı atılan meninin mikroskop altında incelenmesidir. Bu test, çocuk sahibi olamama şikayetiyle başvuran çiftler için sıklıkla istenir. Ayrıca tedavi öncesi ya da üreme potansiyelini değerlendirmek için de yapılır.
1. Sperm Nedir?
Testislerde üretilen ve üremeyi sağlayan hücrelerdir.
2. Meni Nedir?
Cinsel ilişki sırasında boşalma ile çıkan sıvıya meni denir. Meni; sperm, prostat sıvısı ve diğer salgılardan oluşur.
3. Mezi Nedir?
Cinsel uyarılma sırasında gelen şeffaf, yapışkan sıvıdır. Meniyle karıştırılmamalıdır.
4. Sperm Testi Nasıl Yapılır?
Test, genellikle mastürbasyon ile özel bir odada alınan örnekle yapılır. Alınan meni laboratuvarda incelenir.
5. Test İçin Nelere Dikkat Edilmeli?
6. Test Sonuçları Ne Zaman Çıkar?
Çoğu zaman aynı gün içinde sonuç alınır.
7. Testte Hangi Değerler Önemlidir?
8. Sperm Testi Neden Yapılır?
9. Sperm Testi Nerede Yapılır?
Hastanelerin üroloji veya androloji bölümlerinde yapılır.
10. Test Sonuçları Olumsuz Çıkarsa Ne Olur?
Sonuçlar doktor tarafından değerlendirilir ve gerekirse tedavi planlanır.
Sperm testi, erkeklerde üreme kapasitesini değerlendirmek için yapılan önemli bir analizdir. Test öncesi talimatlara uymak doğru sonuçlar için kritik öneme sahiptir.
Erkeklerde kısırlık, son yıllarda artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sanayileşme ve teknolojik gelişmeler, insan biyolojisinde değişikliklere yol açmış ve bu da üreme fonksiyonları üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır. Ancak, modern üreme teknikleriyle gebelik ve canlı doğum oranlarında önemli başarılar elde edilmiştir.
Cinsel olarak aktif bir çiftin, korunma olmaksızın bir yıl boyunca birlikte olmasına rağmen gebelik gerçekleşmemesi durumu infertilite olarak tanımlanır.
Toplumda, korunmasız bir yıl boyunca gebelik sağlayamama oranı %15 civarındadır. İkinci yılda bu oran %50'ye çıkar, üçüncü yılda ise %14'e düşer.
Bazı vakalarda, tüm testlere rağmen kısırlığın nedeni saptanamayabilir. Bu durum "idiyopatik infertilite" olarak adlandırılır.
Erkek infertilitesinde tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri, ilaçlar, cerrahi müdahaleler ve yardımcı üreme tekniklerini içerebilir. Ayrıca, tüp bebek tedavisi de bir seçenek olabilir.
Vitamin E ve C gibi antioksidanlar, erkek infertilitesinin tedavisinde faydalı olabilir.
Evet, erkek infertilitesi tedavi edilebilir. Ancak tedavi her hastada aynı başarıyı göstermeyebilir.
Erkek infertilitesi, tüp bebek tedavisini engellemez. Yeterli ve sağlıklı sperm elde edilmesi durumunda tüp bebek ile gebelik elde edilebilir.
Bu durumla ilgili tedavi süreci, yaş, eşin doğurganlık durumu, sperm testi sonuçları gibi faktörlere dayanarak şekillenir
Azospermi, erkeklerde menide hiç sperm hücresinin bulunmaması durumudur ve genellikle çocuk sahibi olma sorunu yaşayan erkeklerin yaklaşık %10-15'inde görülür. Azospermi, farklı nedenlerden kaynaklanabilir ve bu nedenlerin doğru şekilde araştırılması için bir Üroloji/Androloji uzmanına başvurulması gerekir. Azospermi tedavi edilebilir ve tedavi süreci, sorunun kaynağına bağlı olarak şekillenir.
Azospermi nedir?Azospermi, tıp dilinde menide sperm bulunmaması durumudur. Tüm erkeklerin %1'inde görülse de, infertilite (kısırlık) sorunu yaşayan erkeklerde bu oran daha yüksektir. Azospermi, erkekte infertiliteye yol açabilen bir durumdur, ancak son yıllarda geliştirilen tedavi yöntemleri ile çocuk sahibi olabilme şansı artmıştır.
Azospermi nasıl tespit edilir?Azospermi, semen analizi (spermiogram) ile tespit edilir. Ancak sadece bir test sonucu yeterli değildir. 3-4 hafta arayla yapılan 2-3 test ile azospermi doğrulanmalıdır. Ayrıca sperm hücrelerinin santrifüj ile detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Azospermi tespit edilen erkekte sperm çıkışı olabilir mi?Evet, bazen testlerde az sayıda sperm görülebilir. Bu durumda kriptozoospermi veya santral azoospermi gibi terimler kullanılabilir. Oligospermi ve azospermi karıştırılmamalıdır; oligospermide menide az sayıda sperm bulunur, azospermide ise hiç sperm yoktur.
Azosperminin nedenleri nelerdir?Azospermi, 3 ana nedene dayanabilir:
Azospermi tedavi yöntemleri nelerdir?Azospermi tedavisinde kullanılan yöntemler, azosperminin nedenine göre değişir:
Azospermi hakkında sık sorulan sorular:
Azospermi tedavisinin başarılı olabilmesi için doğru tanı ve tedavi planı önemlidir. Erkeklerin bir üroloji uzmanına başvurarak, uygun testlerle nedenin tespit edilmesi ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi alması gerekir.
Mikro TESE Nedir?Mikro TESE, azoospermi (menisinde sperm bulunmayan) erkeklerde, testislerden sperm elde etmek için uygulanan bir cerrahi işlemdir. Mikroskop altında testislerin içindeki sperm kanalcıkları (tübüller) detaylı şekilde incelenir ve dolgun görünen kanalcıklardan sperm bulunmaya çalışılır.
Mikro TESE’nin Amacı Nedir?Amacımız, ameliyat mikroskobu kullanarak testislerdeki tübülleri büyütmek ve sperm üretimi olan bölgeleri belirleyip sperm elde etmektir.
Mikro TESE ile Sperm Elde Etme Oranı Nedir?Mikro TESE yöntemi ile sperm elde etme oranı %40-60 arasında değişir.
Mikro TESE’nin FaydalarıBu yöntem, eski TESE biyopsisine göre daha az doku kaybı ve çevre doku hasarı ile daha fazla başarı sağlar. Testis atrofisi riski düşer.
Anestezi GerekliliğiMikro TESE işlemi yaklaşık 1.5-2 saat sürer ve genel anestezi gerektirir.
İşlem Sonrası Hastanede Yatmak Gerekir mi?İşlem genellikle günübirlik yapılır. Anestezi sonrası hasta hastanede birkaç saat kalır, sonrasında taburcu edilir.
Mikro TESE Öncesi Cinsel Perhiz ve Sperm ÖrneğiCinsel perhiz şart değildir, ancak bazı hastalarda sperm örneği alınabilir.
Mikro TESE Sadece Tıkayıcı Olmayan Azoospermi Hastalarına mı Yapılır?Hayır, mikro TESE, sperm üretimi olmayan hastalarda da uygulanabilir.
Mikro TESE Kaç Defa Yapılır?Başarılı bir ilk Mikro TESE sonrası tekrar sperm elde etme oranı %80-85’tir. İlk işlem başarısız olursa ikinci işlemde sperm elde edilme oranı %20-30’dur.
Genetik Testler Gereklidir mi?Mikro TESE öncesi genetik testler, özellikle Y kromozom bozuklukları açısından yapılmalıdır.
Mikro TESE’nin DezavantajlarıMikro TESE deneyim gerektiren bir işlemdir ve cerrahın deneyimine bağlı olarak başarı oranı değişir.
KomplikasyonlarMikro TESE sonrası geçici hormon bozuklukları, testosteron eksikliği, kanama, hematom, enfeksiyon ve testis atrofisi gibi yan etkiler görülebilir.
İşlem Sonrası Dikkat Edilmesi GerekenlerAmeliyat sonrası ağrı kesici kullanımı, testislerde ödemin önlenmesi için özel iç çamaşırı kullanımı önerilir. Ayrıca, ağır aktivitelerden kaçınılmalı ve kan sulandırıcı ilaçlar bir hafta önceden kesilmelidir.
In-Vitro Fertilizasyon (IVF - Tüp Bebek) Nedir?Tüp bebek (IVF), yumurtaların ilaç tedavisiyle uyarılıp, erkekten alınan spermlerle laboratuvar ortamında döllenmesi işlemidir. Spermlerin, yumurtayı dölleri için hareket etmesi beklenir. Ancak spermdeki bozukluklar başarıyı etkileyebilir.
Tüp Bebek Tedavisi Ne Zaman Kullanılır?IVF, aşağıdaki durumlarda tercih edilir:
Erkek Faktörüne Bağlı İnfertilite ve Tüp BebekErkek faktörü, infertilite sebeplerinin %50’sinde etkili olabilir. Sperm sayısı, hareketliliği veya yapısındaki bozukluklarda ürolog tarafından değerlendirme yapılmalıdır:
İlk Tüp Bebek UygulamasıDünyanın ilk tüp bebek başarı öyküsü, 25 Temmuz 1978'de İngiltere’de Louise Joy Brown'un doğmasıyla gerçekleşti. Annesinin tüpleri tıkalıydı. Bu yöntemi geliştiren Dr. Patrick Steptoe ve Dr. Robert Edwards, 2010’da Nobel Tıp Ödülü’nü kazandı.
Klinefelter Sendromu Nedir?Klinefelter sendromu, erkeklerde görülen genetik bir durumdur. 47 XXY kromozom yapısına sahip olan bu bireylerde ekstra bir X kromozomu bulunur. Bu durum, fiziksel ve hormonal değişikliklere yol açar.
BelirtileriKlinefelter sendromunun belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Genel belirtiler şunlardır:
TeşhisTeşhis, fizik muayene, hormon testleri ve karyotip analizi ile konur.
TedaviKlinefelter sendromunun kesin bir tedavisi yoktur ancak belirtiler yönetilebilir:
Sonuç:Erken tanı ve uygun tedavi ile Klinefelter sendromu olan bireylerin yaşam kalitesi artırılabilir. Belirtiler fark edildiğinde uzman hekime başvurmak önemlidir.
Sperm DNA Hasarı Nedir?
Normal bir sperme analizinde sperm sayısı, hareketli, sperm oranı ve normal şekildeki sperm oranı değerlendirilir. Ancak, tüm bu değerler her zaman gerek normal yolla gerekse yardımcı üreme teknikleri ile gebelik elde etmede başarı oranını göstermede yeterli olmayabilir. Erkek kısırlığı ile sperm hücresinin genetik yapısı arasındaki yakın ilişki vardır. Normal sperm değerlerine rağmen gebelik elde edilemeyen olgularda veya başarısız yardımcı üreme tekniği uygulaması olan olgularda özel değerlendirme yöntemleri ile sperm hücresinin DNA yapısının değerlendirilmesi gerekebilir. Sperm DNA yapısında bozukluk olması normal gebelik şansını önlediği gibi yardımcı üreme tekniklerinde döllenme şansını da düşürmekte, ayrıca oluşan embriyonun bir takım muhtemel risklere maruz kalmasına da neden olmaktadır.
Sperm DNA’sının Özelliği Nedir?
Sperm gelişimin son aşamasında sperm DNA’sı testiste protaminler yolu ile histon bağlarının yenilenmesini sağlayan önemli bir yapılanma gösterir. Protamin; DNA’yı paketleyen histonlar ile yer değiştiren küçük, arjininden zengin, çekirdek proteinleridir. Sperm genetik materyalinin paketlenmesi ve stabilizasyonu için son derece önemlidir. İnsanlarda 1:1 oranında Protamin-1 (P1) ve Protamin-2 (P2) olarak adlandırılan iki tür protamin vardır. Bu yapının bozulması sperm DNA’sının dışarı çıkmasına ve çevresel etkenlerden etkilenerek hasarlanmasına neden olur.
Sperm DNA Hasarı Nasıl Gelişir?
Sperm DNA hasarı üç aşamada gerçekleşebilir:
Sperm DNA hasarına yol açan en önemli neden bu etkenler sonucu ortaya çıkan seminal plazma içindeki toksik maddelerdeki artıştır. Reaktif Oksijen Ürünleri (ROS) olarak adlandırılan bu toksik maddeler sperm yapısını ve en önemlisi de DNA yapısını bozarak sperm fonksiyonunu etkilemektedir. Hidrojen peroksit (H2O2), nitrik oksit (NO), peroksinitrit menide bulunan önemli toksik maddelerdir.
Sperm DNA Hasarı Neden Olur?
Sperm hücresi hücresel yapısı özelliği ile nedeni ile çevresel etkenlere karşı son derece duyarlıdır. Enfeksiyonlar, çevresel toksik etkenler (İyonize radyasyon, kimyasal maddeler, ilaçlar, yüksek ısı vb.), testis torsiyonu, sperm kanalları tıkanması (cerrahi, travma, enfeksiyon vb.), hormonal faktörler (guatr), varikosel, obezite, sigara kullanımı ve yaş gibi pek çok etken sperm DNA hasarına yol açabilmektedir.
İnsan Vücudunda DNA Hasarını Koruyucu Mekanizmalar Var mıdır?
Seminal plazma içinde spermleri toksik maddelerden koruyan, testisteki Sertoli hücreleri tarafından sentezlenen anti-oksidan adı verilen bazı maddeler bulunmaktadır. Bu antioksidan maddeler çeşitli enzimler (Katalaz), vitaminler (A, C, E vitaminleri) ve proteinlerden (albümin, transferin, seruloplazmin, laktoferin) oluşur. Normalde toksik madde (ROS) ve anti-oksidan madde oranının dengeli olması gereklidir. ROS miktarının anti-oksidan oranını aşması durumunda sperm DNA hasarı ortaya çıkmaktadır.
Sperm DNA Hasarının Gebelik Üzerine Etkisi Nedir?
Artmış DNA hasarı sonucu sebebi izah edilemeyen infertilite (kısırlık), yardımcı üreme tekniği uygulanan çiftlerde düşük fertilizasyon, bozulmuş embriyonel klivaj, artmış abortus oranı, başarısız YÜT uygulamaları ile karşılaşılmaktadır. IVF tedavisi uygulanan çiftlerde DNA hasarı olan varsa döllenme olasılığı %60’lardan %30’lara kadar azalmaktadır.
Sperm DNA Hasarı Nasıl Saptanır?
Normal yolla verilen sperm örneğinde farklı yöntemlerle sperm DNA hasarı değerlendirilir.
Sperm DNA Hasarı Testi Hangi Durumda Uygulanır?
Normal sperm parametresi olan sebebi izah edilemeyen infertil olgularda, tekrarlayan gebelik kayıplarında, uygulanacak yardımcı üreme yöntemine karar vermede ( IUI veya IVF/ICSI), varikoseli olan olgularda ameliyat kararı vermede, yardımcı üreme tekniği sırasında ejakülat veya testiküler sperm kullanımına karar vermede durumlarında sperm DNA hasarı yardımcı olur.
Sperm DNA Hasarı Değerlendirmesi Nasıl Yapılır?
Sperm DNA Hasarı Yüksek ise Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Bu olgularda antioksidan ajanlar kullanılabilir. ROS düzeyini artıran etkenlerin ortadan kaldırılması yönünde yaklaşımlar yapılır (sigara bırakma, kilo verme vb. yaşam tarzı değişiklikleri). Enfeksiyon varsa tedavi edilmelidir. Varikosel ameliyatı uygulanabilir. Yardımcı üreme teknikleri sırasında testis spermi kullanımı bir diğer alternatiftir.
Varikosel, erkeklerde infertilite (kısırlık) sorunu ile doktora başvuranların %30-40’ında görülen testisin damar yapısındaki genişlemeye (varis) verilen addır. ‘Varikosel belirtileri nelerdir?’, ‘Varikosel neden olur?’, Varikosel ağrısı nasıldır?’, ‘Varikosel sperm kalitesini etkiler mi?’, ‘Varikosel cinsel hayatı etkiler mi?’, ‘Varikosel tedavisi nasıldır?’ en çok merak edilen sorulardır.
Bacakta görülen toplar damarlardaki genişlemelere ‘varis’ adı verildiği gibi testisin toplar damarlarında oluşan genişlemelere de ‘varikosel’ adı verilir. Doğuştan damar yapısı ile ilgili bir sorundur. Ergenlikten sonra ortaya çıkar.
Doğuştan olan bir toplar damar hastalığıdır. Ancak uzun süre ayakta çalışan veya ağır işlerde çalışan erkeklerde daha fazla oranda testiste ve kasıkta ağrı şikayetine neden olur. Soyaçekim yani genetik nedenler damar yapısında bozukluklara neden olabilir. Ailesinde varis hastalığı olan veya varikoseli olan erkeklerde daha sık olarak görülür.
Varikosel %90 sol testiste görülür. Çift taraflı (bilateral) varikosel %10 oranında görülür. Varikoselin sol tarafta görülmesi anatomik olarak sol testis toplar damarının, sol böbrek toplar damarına dik açı ile dökülmesinin neden olduğu ileri sürülmektedir.
Çoğunlukla erkeklerde hiçbir şikayete neden olmaz. Bazı erkeklerde ağrı şikayeti olabilir. Ağrı genelde baskı şeklinde testiste hissedilir. Aynı taraf kasık bölgesine ve/veya bacağa doğru vurabilir. Çok nadir ani ve şiddetli testis ağrısı olabilir.
Büyük varikoselde erkekler elle muayene ile ele gelen damar yapısını hissedebilirler. Genelde sol tarafta görüldüğünden sol testiste büyüklük veya sarkma şeklinde de belirti verebilir. Kısaca belirtilerini şunlardır:
Testiste damar yapısının çok arttığı durumlarda aynı taraftaki testiste küçülme ve kıvamında yumuşama olabilir. Bazı erkeklerde erkeklik hormonu seviyesinde düşme (hipogonadizm) olabilir. Erkeklik hormonunun düşmesi aşağıdaki belirtilere neden olabilir:
Varikoselin sperm üretimi üzerindeki olumsuz etkilerini açıklamak için çeşitli teoriler öne sürülmüştür. Bunlardan en önemlisi testisin fonksiyonunu ısı artışını sağlayarak bozmasıdır.
Artmış damar yapısı ve kanlanmanın testisin fonksiyonlarına etkisi:
Varikosel, spermlerin hareketliliğinin azalmasına neden olur. Sperm sayısının azalması da sıklıkla görülen etkilerindendir. Yapısal bozukluğa neden olduğu hala tartışmalıdır. Bu etkiler sperm analizi (spermiogram, semen analizi) ile anlaşılır.
Son yıllarda spermin baş yapısı içinde olan DNA yapısına da hasar verdiği gösterilmiştir. Sperm DNA hasarını anlamak için özel testler yapmak gerekir. Sperm DNA hasarı, sperm analizi ile anlaşılmaz. Sperm DNA hasarını öğrenmek için sperm DNA hasar testi yapılmalıdır.
Varikosel üroloji uzmanı tarafından genital (testis) muayenesi ile teşhis edilir. Bazı erkekler kendileri muayene ile varikoseli şişlik veya testiste büyüme, ele gelen damarlar şeklinde tespit ederek üroloji uzmanına başvurabilirler.
Uzun süre ayakta kalan veya bedensel aktif olarak iş yapan erkeklerde varikosel testislerde baskı ve ağrı şikayetine yol açabilir. Varikosel ağrısı genellikle istirahatle geçer.
En sık çocuk sahibi olamama (kısırlık) şikayeti ile başvuran erkeklerde tespit edilir. Muayene sırasında hastanın ayakta olması gerekir, varikosel muayenesi yatar pozisyonda yapılmaz. Fıtık kesesinin torba içerisine sarkması durumu varikosel ile karışabilir. Varikosel teşhisi deneyimli bir ürolog tarafından muayene ile kolaylıkla teşhis edilir. Muayene sırasında öksürtme veya ıkındırma yoluyla karın içi basıncı arttırılarak testisin toplar damar yapısı elle hissedilmeye çalışılır. Klinik tanıyı güçlendirmek, damar çaplarının ölçümü ve testis içinin de incelenmesi için testis doppler ultrasonografisi istenebilir. Doppler ultrason yaparken yine hastanın ayakta ölçümlerinin yapılması gerekir.
Mikro cerrahi yolla ve kasığın altından 3-4 cm bir kesi ile yapılan ameliyatla varikosel düzeltilir. Genel anesteziyi ameliyat sırasında tercih ediyoruz. Genel anestezi alamayacak olanlar belden uyuşturularak ameliyata alınır.
Tek taraflı varikosel ameliyatı 1 saat, çift taraflı ameliyat (bilateral ameliyatı) yaklaşık 1,5-2 saat sürer.
Kasıktan mikro cerrahi yolla yapılan varikosel ameliyatında ağrı olmaz. Yara yerine lokal anestezi uygulandığından ve kasık alt bölgesinden kesi yapıldığından ameliyat sonrası hastalarımızın ağrı şikayeti olmamaktadır.
Ameliyat günü anestezinin etkisi geçinceye kadar hastanede istirahata aldığımız hastalarımız, aynı gün ev istirahati yapmak üzere taburcu edilir. Ameliyatın 2. gününde kontrole çağırılan hastalar çoğunlukla normal yaşantısına geri dönebilir. Ancak ağır bedensel aktiviteleri, cinsel ilişki ve spor aktivitelerini 2-3 hafta ertelemeleri istenir. İyileşme sürecinde testisleri yukarıda tutacak şekilde iç çamaşır giymeleri tavsiye edilir.
Ameliyattan 3 ay sonra semen analizi (spermiyogram, sperm analizi) yapılır. Sperm kalitesinin artması için en az 6 ay süre geçmesi gerekir. Pratiğimizde gebelikleri büyük oranda ilk 6 ay içerisinde gerçekleştiğini görmekteyiz. Geri kalan gebelikler, 1 yıl içerisinde gerçekleşmektedir. Ameliyatın başarısı sperm kalitesindeki iyileşme ile değil, doğal yolla gebelik ile ölçülmelidir. Ameliyat sonrasında sperm kalitesini arttırmak için destek tedavisi verilebilir. Varikosel ameliyatından sonra sperm parametrelerinde düşüş görülebileceği literatürde bildirilse de hastalarımızda rastladığımız bir durum değildir.
Ameliyat 3-4 cm’lik bir kesiden yapılır. Kesi yapılan yerde çok nadir sertlik gözlenebilir, zamanla kaybolur. Testiste şişlik olması (hidrosel) mikro cerrahi yöntemle yapılan ameliyatlarda nadir görülen bir durumdur. Ameliyat sonrası testiste sarkma olması ise normaldir.
Mikro cerrahi yöntem ile yapılan varikosel ameliyatlarında komplikasyon oranı diğer yöntemlere göre oldukça düşüktür. En önemli komplikasyon arter olarak adlandırılan testisi besleyen atardamarın bağlanmasıdır. Mikroskop altında atardamar yani arter görülebildiğinden bu komplikasyonun yaşanma ihtimali çok düşüktür. Her ameliyatta oluşabilecek kanama ve enfeksiyon riski bu ameliyatta da olabilir.
Vazektomi, aile planlaması için erkeklere uygulanan basit bir cerrahi işlemdir. Cinsel ilişki sırasında testislerden penise sperm taşıyan tüplerin bağlanması ile gerçekleştirilir.
Vazektomi işlemi sonrasında erkekler ek bir doğum kontrol yöntemine ihtiyaç duymaksızın eşleriyle birlikte olabilir.
Vazektomi genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Haya bölgesine yapılan ufak bir kesi ile tüpler bulunur ve kesilerek bağlanır. Yapılan kesi çok küçük ise dikişlere ihtiyaç olmayabilir. Dikiş atılacak bir büyüklükte kesi varlığında eriyebilen dikişler veya özel bir cerrahi bant kullanılmalıdır. İşlem yaklaşık 15 dakika sürmektedir.
İşlemden sonra birkaç gün süren rahatsızlık hissi veya morarma olabilir. Bu durum normalde hızlı bir şekilde ortadan kaybolmaktadır. İşlem sonrası bir hafta kadar sıkı iç çamaşırı giymek rahatsızlık hissinin giderilmesinde yardımcı olabilir. Ameliyattan sonra dört hafta kadar ağır kaldırmaktan ya da yorucu egzersiz yapmaktan kaçınmak gerekmektedir.
Vazektomi sonrası çoğu erkekte herhangi bir problem görülmez. Nadiren aşağıdaki problemler ortaya çıkabilir:
Bazı spermler, vazektomiden sonraki birkaç hafta boyunca tüplerin içinde hayatta kalırlar. Bunlar operasyondan sonraki ilk birkaç hafta meninin içine geçebilir. Bu nedenle ameliyattan yaklaşık on iki hafta sonra bir meni testi yapılması ve sperm görülmemesi durumunda korunmasız cinsel ilişkiye girilmesi önerilir. Eğer test sonucunda sperm hücrelerine rastlanırsa bir ay sonra sperm analizinin tekrarı gerekir. Hastalar bu süre boyunca ilave bir kontrasepsiyon yöntemi kullanmaya devam etmelidir.
Vazektominin cinsel performans ürerinde herhangi bir olumsuz etkisi bulunmamaktadır. Testislerde üretilen seks hormonları (örneğin testosteron) daha önce olduğu gibi kan dolaşımına geçer ve semen miktarı herhangi bir azalma fark edilmez. Diğer doğum kontrol yöntemlerinin endişesi veya rahatsızlığını ortadan kaldırıldığı için vazektominin cinsel hayat üzerine olumlu etkisi olduğu söylenebilir.
İnmemiş testis nedir? Bebekler anne karnında gelişimlerini tamamlarken ilerde testise dönüşecek dokular böbreklerinin hemen altında belirir. Bebek geliştikçe bir yandan testisler gelişip büyürlerken diğer yandan kasık kanalından testislerin yerleşeceği torbaya (skrotum) doğru hareket ederler. Bu hareket tüm gebelik boyunca devam eder ve doğumdan kısa bir süre önce her iki testis torbaya yerleşir. Tek veya her iki testisin bu inişi tamamlayamamasına bir başka deyişle torbaya yerleşememesine inmemiş testis denir.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.